İklim değişikliği ve kirlilik geleceğin değil, şimdinin sorunu.
Bu sorunlarla mücadele için başta Müslümanlar olmak üzere insanları doğa ile ilişkilerinde tevazuya davet ediyoruz.
"O rahmanın kullarıdır ki yeryüzünde tevazu ile yürürler” (Rahman 63.)
Doğa, bize emanet edilmiş yaşam alanımız. Bu yaşam alanını diğer tüm canlılarla paylaşıyor, doğayla ilişkilerimizde bir ölçü sorumluluğu taşıyoruz. İnsan eliyle sebep olunan iklim değişikliği ve kirlilik sorunu ise ölçüyü çoktan aştığımıza işaret eden krizler. Doğaya karşı bize verilmiş olan sorumluluğu hatırlayarak içinde yaşadığımız bu krizleri dindirebiliriz.
Doğa ile ilişkilerimizde tevazu ile hareket etmek, bunun yalnızca bir alma ve kullanma ilişkisinden ibaret olmadığını hatırlamaktır. İnsanın yeryüzüne halife kılınması, bize diğer tüm canlıların hakkını gözetecek sorumluluğu verirken bize gücümüzü hatırlatır. İnsan eliyle bozulan dengeyi onarabilir, doğanın kalp atışlarıyla uyumlu bir kalkınma ritmi yakalayabiliriz.

Mizan: Dünya ile Bir Sözleşme
Dünyanın önde gelen İslami kuruluşları ve akademisyenler, 2024 yılında adını Rahman suresinde tekrarlanan “mizan” yani denge kavramından alan Mizan: Dünya ile Bir Sözleşme çalışmasını tamamladı. Hazırlık süreci beş yıl süren ve 300’den fazla İslami kuruluştan geri bildirimlerle son şeklini alan bu çalışma, İslamın çevre ile ilgili öğretilerini ortaya koyuyor. Mizan, dünyadaki 2 milyar Müslüman olarak doğa ve içindekilere karşı merhamet ve sorumluluk temelli bir yaklaşımla yaşayabilmemiz için rehberlik ederek acil bir çağrıda bulunuyor.
Dünyanın önde gelen İslam alimleri tarafından hazırlanan Mizan: Dünya ile Bir Sözleşme, çevreye karşı ahlaki sorumluluk konusunda kapsamlı bir İslami bakış açısı gezegenimizi korumak için toplu geçme çağrısında bulunuyor.
Güneş ve ay bir hesaba bağlı (olarak hareket ederler).
Yıldızlar da ağaçlar da secde ederler. Göğü O yükseltti, denge ve ölçüyü (mizanı), O koydu ki dengeden sapmayasınız.